Tam Kan Sayımı (Hemogram)
-RBC: Red Blood Cells (Kırmızı kan hücrelerinin –eritrosit- sayısı)
Bunlar oksijen taşıyan hücrelerdir. Ağır egzersiz ve yüksek rakımda sayıları artarken düşük olması kansızlık (anemi) veya kan kaybını gösterir. Ayrıca hemolize neden olan bazı ilaçlar da eritrosit sayısını azaltabilir.
-HGB: Hemoglobin (HB)
Kandaki toplam hemoglobin miktarını gösterir. Anemi, kan kaybı, polistemi (eritrosit sayısının normalden fazla olması) v.b. durumların değerlendirilmesinde kullanılır. Polistemi, egzersiz ve yüksek rakım hemoglobin miktarını artırırken anemi ise hemoglobin miktarını azaltır.
-HCT: Hematokrit
Kandaki hemoglobin ve eritrosit miktarını gösterir. Bir başka ifadeyle kanın şekilli elemanlarının tüm kana oranıdır. Anemi ve kan kaybı gibi durumlarda miktarı azalır. Buna karşılık vücut su kaybederse (kusma v.b.) ya da yüksek rakımda hematokrit miktarı artar.
-MCV: Mean Corpuscular Volume
Eritrositlerin ortalama büyüklüğüdür.
-MCH: Mean Corpuscular Hemoglobin
Eritrositlerdeki hemoglobin miktarını gösterir.
-MCHC: Mean Corpuscular Hemoglobin Concentration
Eritrosit hemoglobin konsantrasyonunun yüzde olarak ifadesidir.
-RDW: Red cell Distrubition Width
Eritrositlerin dağılım genişliğini gösterir.
-PLT: Platelets (Trombosit sayısı)
Pıhtılaşmayı sağlayan hücrelerdir. Koagülasyon sistemi ve hemostaz bozukluklarının değerlendirilmesinde kullanılır. Demir eksikliği anemisi ve akut enfeksiyonlarında trombosit sayısı artarken lösemiler, bazı enfeksiyonlar ve kemik iliğinin baskılanması ile trombosit sayısı düşer.
-MPV: Mean Platelet Volume
Trombositlerin ortalama büyüklüğüdür.
-PDW: Platelet Distrubition Width
Trombositlerin dağılım genişliğini gösterir.
-WBC: White Blood Cells (Beyaz kan hücrelerinin-lökosit-sayısı)
Vücudun savunmasında ve bağışıklığında görevlidir. Değer aralıklarından yüksek çıkması mikrobik hastalıklara işarettir. Düşük çıkması ise kan kanserini gösterebilir.
-NE%: Nötrofil Yüzdesi
-LY%: Lenfosit Yüzdesi
-MO%: Monosit Yüzdesi
-EO%: Eozinofil Yüzdesi
-BA%: Bazofil YüzdesiBUN (KAN ÜRE NİTROJEN):
Genellikle renal yani böbrekten kaynaklı problemlerde istenen bir tetkiktir. Ancak BUN değeri karaciğerde sentezlendiği ve tübüler rezabzorsiyonu da olduğu için renal fonksiyon bozukluğu yaşanmadığı durumlarda da değişimler görülebilir. Fazla protein alımı, aminoasit infüzyonu, Gastrointestinal sistem kanamaları (örneğin mide kanaması) ve kortikosteroid ve tetrasiklin türü ilaçların kullanımı da BUN düzeyini artıran nedenlerdir. Yine protein eksikliği ( malnütrisyon, çölyak hastalığı, nefrotik sendrom gibi), herhangi bir nedenle oluşmuş akut ve kronik ağır karaciğer hastalığı gibi durumlarda kan BUN düzeyler düşük çıkabilmektedir.
KREATİNİN:
Kreatinin düzeyi kas metabolizması ile yakından alakalı bir değerdir. İlerlemiş böbrek fonksiyon hastalıklarında kreatin miktarı iki katına çıkabilir. Bu tür durumlarda 24 saat biriktirilen idrarda yapılan kreatinin klirens hesaplamaları renal fonksiyonlar hakkında bize bilgi verilebilir. Ancak kreatinin miktarının yüksek olması sadece böbrek fonksiyon bozukluklarında ortaya çıkmaz. Ağır spor yapan sporcularda kas metabolizmasının hızlı olması nedeniyle kreatinin düzeyi de yüksek çıkabilir. Serum kreatinin denilen ve kanda bakılan kreatinin miktarı genel anlamda renal fonksiyonumuzun ne durumda olduğu hakkında bilgi verir. Yapılışı ve tam kan tetkiki ile birlikte istenilmesi genel bir değerlendirme açısından oldukça pratiktir.
SGOT-AST-SGPT-ALT-GGT:
Kısaltmalar ile gösterilen bu testler karaciğer fonksiyon testleri anlamına gelir. Karaciğerin etkilendiği düşünülen hastalıklarda hekim tarafından istenilir. Örneğin alkol bağımlılarında, bu testler bakıldığında istenilen değerlerin yükseldiği görülür. Fiziksel muayenesinde karaciğer ağrılı olabilir. GGT(gama-Glutamil-Transferase) olarak isimlendirilen değer böbrek, pankreas, karaciğer, safra kesesi ve prostat epitel (deri) dokusunun hücre mebranında bulunan bir enzimdir. GGT; alkol ve bazı ilaçların etkisi ile yada akut kolesistit ( kolon iltihabı), akut pankreatit( pankreas iltihabı), karaciğer nekrozu( karaciğer dokusunun kansız kalması), ve karaciğer metastazlarında artış gösteren bir enzimdir. SGOT; Karaciğer hastalıkları, kalp hastalıklarında yükselebilir. SGPT; Karaciğer hastalıkları, kalp hastalıkları ve bazı maddelerin (ilaçlar) karaciğerdeki toksik etkileri ile kandaki değeri artabilir. Tüm bu testler genellikle karaciğerden kaynaklanan hastalıkların şüphe edilmesi durumda kanda bakılan testlerdir.
HDL, LDL:
Kan kolesterol seviyesi parmak ya da kolunuzdan alınan kan örneğinden ölçülür. Bu testte total kolesterol ve iyi kolesterol (HDL) seviyeniz belirlenir. Kan testi öncesi aç olmanız ya da özel bir şey yapmanız gerekmez. Ancak bu verilerin sonucunda kötü kolesterol (LDL) seviyesinin direkt ölçümü gerekebilir, bu test için aç olmanız şarttır. Kötü kolesterol seviyesi doktorunuza kalp hastalığı riskinizle ilgili daha fazla bilgi verir ve tedaviyi belirlemede yardımcı olur.
HGB ( HEMOGLOBİN ):
100 cc kanda ne kadar demir taşıyıcı hemoglobin molekülünün bulunduğunu gösteren bir değerdir. Hemoglobin; kanda varolan oksijenle birleşmiş alyuvarlardır. Hemoglobin miktarının normal değer aralığından düşük olması anemi( kansızlık) belirtisi sayılabilir. Hemoglobin; aşırı sıvı kaybında ve Polisitemilerde yüksek çıkarken; anemilerde değeri normalden düşüktür.
HEMATOKRİT:
Kan iki kısımdan oluşur. Şekilli elemanlar ve serum olarak ikiye ayrılır. Hematokrit; kanın şekilli elemanlarının, kanın serum miktarına oranıdır. Kan kaybı fazla olan yada yoğun adet kanaması geçiren kadınlarda hemotokrit değeri düşük çıkabilir.
WBC (Lökosit):
Beyazküreler yanı akyuvarlarımızın sayısını belli eder. Kanda bakılır. Akyuvar sayısının belirlenen normal kriterlerin üzerinde çıkması vücutta enfeksiyon olabileceğinin işaretidir.
Trombosit sayısı: Kanın pıhtılaşmasını sağlayan şekilli elemanlardır. Eksikliğinde kan yeterli sürede pıhtılaşmayacağı için ağır kanamalara neden olabilir. Bu nedenle trombosit değeri vücut için önemli bir bulgudur. Eksikliğinde periferik yayma denilen ikinci bir test ile trombositlerin durumu incelenir. Operasyon yada doğum gibi kanamanın fazla olabileceği uygulamalardan önce KZ ( Kanama Zamanı) ve PZ (Pıhtılaşma Zamanı) olarak adlandırılan iki test daha yapılarak kişinin kanamaya karşı direnci ölçülür. KZ ve PZ testleri parmağa batırılan lancet( steril iğne) ile çıkan kanın hangi sürede duracağı hesaplanarak yapılır.
MCV:
Tam kan sayımında önemli olan bir bulgudur. Özellikle gebelik döneminde annenin kırmızı kan hücrelerinin şekli hakkında genel ve uyarıcı bilgi verir. MCV kırmızı kan hücrelerinin çapı anlamına gelir. Talasemi gibi önemli genetik bağlayıcılığı olan hastalıkların teşhisinde tam kan sayımı içerisinde bakılabilen oldukça pratik ancak genel durum hakkında uyarıcı bilgi veren bir tetkiktir. Talasemi hastalarında MCV oranı düşük çıkar.
RBC(Kırmızı kan hücreleri): Kanda bulunan eritrosit/alyuvar miktarıdır. Kemik iliği hastalıkları yada diğer kan hastalıklarında önemli bilgi verir